Kalça Ultrasonografisi
Gelişimsel kalça displazisinde (GKD) kalça ultrasonografisi (USG), özellikle GKD şüphesi olan bebeklerin kalça eklemlerini incelemek için kullanılan güvenli, etkili ve ağrısız bir görüntüleme yöntemidir. Bu uygulama, henüz tam kemikleşmemiş olan eklem yapılarının yumuşak dokusunu ve kıkırdak yapılarını net şekilde görüntüleyerek erken teşhis ve tedavi imkânı sunar.
Kalça USG uygulandıktan sonra alfa ve beta açıları ölçülerek sınıflandırma (Graf Sınıflandırması) yapılır. Graf yöntemi, gelişimsel kalça displazisi için standart bir sınıflama sunar:
Graf Yöntemine Göre Kalça USG Sınıflaması
Tip I: Normal kalça, Alfa açısı 600 üzerindedir. Kalça kıkırdak / kemik yapısı normaldir.
Tip II: Gelişmekte olan veya hafif olgunlaşmamış kalça. Alfa açısı 60 derece altındadır.
Tip II-a: 3 aydan küçük bebeklerde Alfa açısı 60 derece altında ise Fizyolojik Gerilik olarak adlandırılır. Tedavi gerektirmez. Ancak takip edilmelidir.
Tip II-b: 3. aydan sonra hala Alfa açısı 60 derece altında ise Tip II-b olur ve hemen tedavi gerektirir.
Tip III: Sublüksasyon düzeyinde bozukluk vardır. Femur başı (uyluk kemiği başı) asetabulumda (leğen kemiğindeki yuva) tam oturmaz. Erken müdahale ile düzeltilmediğinde kalıcı eklem sorunlarına yol açabilir.
Tip IV: Tam çıkık (luksasyon) durumudur. Femur başı asetabulumdan tamamen çıkmış haldedir ve hızlı şekilde tedavi planlanması gerekir.
Önem ve Avantajlar
Ultrason, röntgen gibi iyonize radyasyon içermez; bu nedenle güvenli ve tekrarlanması sakıncasızdır.
İşlem kısa sürer ve bebekte ağrı veya rahatsızlık yaratmaz.
Erken teşhis edildiğinde pavlik bandajı veya tübingen ortezi gibi cihazlarla cerrahiye gerek kalmadan kolaylıkla tedavi edilebilir.
Kalça USG ile erken tanı konması, GKD tedavisinde büyük önem taşır. Böylece uygun tedavi seçeneklerine zamanında başlanarak ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kalça ağrısı, yürüme bozukluğu gibi sorunlar önlenebilir.